30 Ekim 2012 Salı

15 Kasım 2011 Salı

Oyun Oynamak ve Çocuk Olmak Üzerine


Çeşitli Bilim, Sanat, Politika İnsanlarının  “OYUN VE OYNAMAK" İçin Söyledikleri

Oyun bilimsel bir araştırmanın ulaşbileceği son şekildir.
Albert Einstein   Alman-Amerikalı Fizikçi (1879-1945)

Yaşam bir oyun gibi yaşanmalı.
Plato    Yunan Filazof  (M.Ö.427-347)

Yaşamın derin anlamlarını herzaman bir çocuk oyununda görebilirsiniz.
Johann Friedrich von Schiller   Alman Şair(1759-1805)

İnsanlık bir çocuğun oyunundaki ciddiyeti farkettiğinde kendini bulacaktır.
Heraclitus   Yunan Filozof  (M.Ö. 535-475 )

Çocuklar oyun oynarken yalnızca oyun oynamıyorlar. Oyunları önemli zihinsel etkinlikler olarak kabul edilmelidir.
Michel de Montaigne   Fransız Yazar (1533-1592)

Yaratıcılık aklımızın değil, oyun oynama becerimizin sonucudur.
Carl Jung    İsviçreli Psikoanalist(1875-1961)

Bir insanı bir saat oyun oynayarak bir yılda konuşarak öğrenebileceğinden çok  daha fazla tanıyabilirsin.
Plato    Yunan Filazof (M.Ö. 427-347)

Çocuklar oyun oynarken günlük davranışlarının ve  kendi yaşlarının çok  ilerisindedirler. Büyümüş de küçülmüş dediğimiz de budur.
Lev Vygotsky   Rus Psikolog (1896-1934)

Yaratıcı insanlar meraklı, esnek ama ısrarlı, özgürdürler. Yaratıcılık onların sahip oldukları macera ve oyun sevgisindedir
Henri Matisse   Fransız Ressam (869-1954)

Çocuklar oynayarak öğrenirler. En önemlisi çocuklar oynarken öğrenmeyi öğrenirler.
O.Fred Donaldson   Amerikalı Sanat Eleştirmeni

Yetişkin her insanın içinde oyun oynamak isteyen bir çocuk saklıdır.
Friedrich Nietzsche   Alman Filazof (1844-1900)

Araştıran ve yaratan biri  olmak istiyorsan toplumun sizi büyümeye zorlarken, bir  parçanızı çocuk olarak korumanız gerekiyor.
Jean Piaget   İsveçli Eğitimci ve  Bilim Adamı  (1896-1980)

Oyun oynamayan bir çocuk çocuk değildir. Oyun oynamayan bir yetişkin ise içinde yaşayan çocuğu sonsuza dek kaybetmiştir
Pablo Neruda   Şilili Şair (1904-1973)

Oyun oynayan bir yetişkin farklı bir gerçekliğin içine adım atar,boynayan bir çocuk ise ustalık aşamasına doğru yükselir.
Erik H. Erikson   Amerikalı Psikoanalist (1902-1994)

Bir çocuk sabun köpüğünden balonlar yaparken ışığın, hareketin, yerçekiminin, kuvvet kavramlarını öğrenir.
Ralph Waldo Emerson    Amerikalı Şair ve Filozof (1803-1882)

Oyun bir çocuğun yaşamındaki gerçekleri değiştirmez. Çocukların farklılıkları ve benzerlikleri keşfetmelerini, bunlardan zevk almalarını, çok kısa bir zaman için bile olsa herkezin eşit ve aynı ölçüde değerli olduklarını yaşadıkları zamandır.
Patricia G. Ramsey   Amerikalı Eğitim Bilimi ve Çocuk Psikolojisi Uzmanı

Gökyüzündeki bir uçağı dinlemeye çalışmak, yaprağın üzerindeki uğur böceğini gözlemek, bir kayada oturarak dalgaların sahile çarpmalarını seyretmek  için çocukların kendilerine özgü zamanlamaları vardır. Yaşadıkları dünya hakkında öğrenecek bilgiler olduğunda yetişkinlerin onları acele ettirmesine izin vermezler. Onlar gibi olmamız gerekiyor.

Cathy Nutbrown    İngiliz Eğitim Bilimci

Hep Büyükler mi Öğretecek?

Bir Yetişkinin Bir Çocuktan Öğrenebileği 3 Şey:
Nedensiz gülümseyebilmek,
 Her zaman uğraşacak bir şeyler bulabilmek,
Ve olanaksızlığı baştan belli olan şeyler için bile var gücüyle uğraşmak…

PAULO  COELHO

25 Ekim 2011 Salı

Anne Baba Olmanın Vazgeçilmez Sorumluluğu

Çocuklar Aslında Bizlerden Ne İster / Bekler?

İnternette gezerken rastladığım güzellikleri sonradan birileriyle paylaşırım, ya da bir şekilde kullanırım diye saklarım. Bu gün bilgisayarımdaki dosyaları yedekleme yaparken karşıma aşağıdaki şiir görünümlü ingilizce metin çıktı.  Orjinalin altında  Jane Kitson imzası var. ABD'den bir anaokulu öğretmenin web sayfası diye anımsıyorum. 

Eğer çevirmeye çalışırsam şöyle birşey çıkıyor karşımıza:

ÇOCUKLAR NE İSTER?
Çocuklar her an gösterdiğiniz, paylaştığınız sevgiyi ister, sizin seçtiğiniz zamanlarda değil…
Çocuklar ona günlük yaşamı öğretecek rol modelleri ister,
Çocuklar değişmeyen günlük rutinler ister.
Çocuklar tekrarlama ister….çünkü böyle öğrenirler.
Çocuklar kendileriyle yerde yuvarlanan, oynayan, gıdıklayan, gülümseyen ve gülen, çözüldüğünde ayakkabısını bağlayan (sonra da nasıl bağlanacağını öğreten), sabırla, tekrar tekrar anlattıktan sonra da cesaretlendirerek "haydi şimdi de sen dene" diyen anne-babalar ister.
Çocuklar kitap okuyan büyükler görmek ister…. Böylece kitap okumanın TV den, bilgisayar ve cep telefonundan önemli olduğunu öğrenebilir.
Çocuklar son moda mobilyalar ve en son teknolojiyle donatılmış girlimeyen, içinde oynanmayan salonlar değil, güvenle oynayabileceği  huzurlu ortamlar ister…
Çocuklar sizi ister.
 

WHAT DO CHILDREN NEED?
Children need love and this is spelled TIME…not convenient.
Children need role models that can show them how to maneuver life.
Children need a routine that is predictable.
Children need repetition….this is how they learn!
Children need adults who can get right down on the floor with them, twist and
wiggle, smile and laugh, 
tie their shoes ( then teach them how to do it),
and encourage them by patiently demonstrating over and over.
Children need to see adults that are reading…so they will understand that
reading is more important than television,
computers, DVD’s and cell phones!
Children need a haven that is safe and secure….it does not have to be filled
with designer furniture or the latest electronics!
Children need YOU!









7 Ekim 2011 Cuma

Çocuğum bir oyun grubuna ne zaman katılabilir?


Çocuklar her zaman hazırdır, peki ya siz?

Çocuklar her zaman yeni bilgilere, yeni becerilere ve yeni ortamlara hazırdırlar. Bilim adamları bir çocuğun beyninin 3 yaşına kadar bir yetişkin beyninden 2,5 kat fazla çalıştığını söylüyorlar. Aramızda “ne verirsem alıyor” şeklinde açıkladığımız bu yoğun öğrenme dönemini bir oyun gurubu desteği ve uzman yönlendirmeleri ile yaşamak olumlu bir davranış olacaktır. Oyun ve oyuncak çocukların yaşamı öğrenmesinde en önemli araçlardır. Emekleyerek kazandıkları hareket edebilme özgürlüğü ile her objeyi yakından tanıma ve araştırma (dokunma, yere atarak çıkan sesi dinleme, ağza götürme gibi) çabaları onlar büyüdükçe çoğalır ve anlam kazanır. Oyun gurubu ona sağlıklı ve güvenli koşullarda keşif yapma, deneyerek öğrenme fırsatı sunar.
Oyun gurupları sosyalleşme ve öğrenme sürecini beraber işlemelidir. Yalnızca  diğer çocuklarla bir arada bulunacağı mekanlar olarak görülmemelidir. Amaç sosyalleşme sürecinde çocuğunuzu oyalamak değil ona yeni beceriler ve bilgiler kazandırmak olmalıdır.

Bir oyun gurubu kimlerden oluşmalıdır? Bir oyun gurubu aynı yaş dönemi çocuklar, anneler ve bir eğitmenden oluşmalıdır. Bir eğitmen için her yaş dönemlerinde olması gereken çocuk sayısını şu şekilde sıralayabiliriz.

Bebek - emekleme dönemi (9-15 aylık ) 3-5 kişilik guruplar
Toddlers - yürümeyi öğrenme dönemi
(15 – 24 aylık ) 6-8 kişilik guruplar
Tender/Terrible Two- Ben merkezci dönem (24 -36 ay) 7-9 kişilik guruplar

Eğer guruba katılan çocuk sayısında artış varsa eğitmen sayısı da arttırılmalıdır. Gruplardaki çocuklar olabildiğince yakın yaşlarda olmalıdır.

Eğitmenlerin nitelikleri: Eğitmenlerin 0-3 yaş dönemi için özel olarak eğitim almış olmaları gerekmektedir. Çocuk sevgisi ve sabrın payını unutmayın.

Anne çocuk beraber katılım şart mı? Oyun guruplarının çocuğunuzun ilk defa ev ortamından ve birebir ilişkilerden çıkarak, sosyalleşme yolunda girdiği ilk ortamlar olduğunu düşündüğünüzde, annenin (veya tanıyıp güvendiği başka bir kişinin) katılımının ne kadar önemli olduğunu farkedersiniz. Bir çocuğa; yaşı ve katıldığı program (oyun grubu/ ana okulu / saatli etkinlikler vs.) ne olursa olsun, ayrılık kaygısı yaşatmak, onun yeni rutini kabullenmesindeki süreyi çok uzatacak ve hoşnutsuzlukla başladığı bu yeni ortamı, tanıştığı yeni kişileri benimsemesini  zorlaştıracaktır.
Oyun gurupları bu alışma sürecinin yumuşak geçmesini sağlar. Guruptaki çocukların hepsi bu süreci yaşadıkları için ortamda bulunan yetişkinler onları huzursuz etmeyecek hatta kendilerine güven duygularını ve yetişkinlerle ilişki kurma becerilerini artıracaktır.
Sosyalleşme sürecini her çocuk farklı zaman diliminde ve farklı davranış biçimleri göstererek geçirir. Sizin çocuğunuz daha ilk günden size “git” diyebilir, ya da bir haftayı size “yapışarak” ve yalnızca çevresini seyrederek geçirebilir. Kendi çocuğunuzu bir başka çocukla asla karşılaştırmayın, bunu yapsanız bile asla dışa vurmayın. Bu zeki küçük insanlar her şeyi, özellikle sizin duygularınızı çok çabuk algılarlar. Kendinize ve çocuğunuza zaman tanıyın. Alışma süreci, yeni rutinlerin, yeni kuralların (oyuncak toplama, birlikte masaya oturarak yapılan kahvaltı, boya önlüğü giymek gibi) benimsenme süresi uzmanlarca 4 ila 6 hafta olarak tanımlanmıştır. Velilerce çok sık raslanan 3. veya 4. haftada yaşanan bir geri dönüş dönemi vardır. İlk iki hafta koşa koşa giden çocuğunuz artık gitmek istemediğini söylediğinde kararlı olun. Sevmediği yaşamındaki rutin değişikliğidir aslında...

Bir sonraki yazımda oyun gurubunun içermesi gereken öğrenme etkinliklerinden bahsedeceğiz.

Hoşçakalın.